YAŞAM ÇEVRELERİMİZİN YOK EDİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ
05 Haziran 2016
5 Haziran Dünya Çevre gününde; Cumhuriyetin ilk toplu konut alanı olan Saraçoğlu Mahallesinde, bir kez daha yaşam çevrelerimize yönelik rant politikalarına, ormanlarımızın doğal sit alanlarımızın yok edilmesine kültürel mirasımızın tahrip edilmesine karşı bir aradayız.
Anayasa’da “Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını korumak, çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevrenin kirlenmesini önlemek” devletin görevleri arasındadır. Ancak,bu ülkeyi yönetenler, Anayasal görevlerini ihlal ederek, yaşam alanlarımızı,korumasız, korunaksız bırakarak önce çöküntü haline getiriyor, sonrada itibar adı altında rant makineleri ile yaşam alanlarımıza girerek,değerlerimizi yok ediyor, yaşam izlerini silerek ticarileştiriyor. Yaşam çevrelerimiz, bu çevrede biriktirdiğimiz anılarımız, tarihsel birikim ve kültürümüz yok ediliyor.
Doğal ve kültürel çevrelerimiz olan Atatürk Oman Çiftliği, İmrahor Vadisi ile birlikte tüm vadilerimiz ve yeşil alanlarımız tehdit altında, yapılaşmaya açılıyor, yollarla toprak bütünlüğü parçalanıyor, kentimizin nefes koridorları tıkanarak, kentlerimizin ölümü hazırlanıyor. Doğa ve insan birlikteliğinin oluşturduğu kültürel çevreler, UNESCO dünya miras listesinde kültürel peyzaj olarak tescil edilirken, hükümet; Atatürk Orman Çiftliği ve Saraçoğlu Mahallesi için yapılan kültürel peyzaj başvurusunu UNESCO’ya göndermiyor, aynı zamanda dünya mirası olarak bize emanet edilen alanları korumaktan imtina ediyor. Zorla el koyarak yaşam çevrelerimiz gasp ediliyor.
Doğal ve yapılı çevre bir yaşam varlığı olarak değil, ekomoniye gelir sağlayacak alanlar olarak görülüyor. Paris’te imzalanan iklim zirvesinde, atılan imzalarla, yalan rüzgarları çevremizin üzerinde bir kez daha esmeye devam ediyor.Çevremiz yok ediliyor, insanlığın harcı çürüyor.
Başkent Dayanışması olarak, 5 Haziran Dünya Çevre gününde, zorla boşaltmalarla sesleri ve ışıkları yok edilen Saraçoğlu Mahallesi’nin sesleri ve gelecekte yanacak ışıkları olarak buradayız. Kültürel miras olarak gelecek kuşaklara emanet edilen, yapıların, ağaçların sesi olmak için buradayız. Yok edilmeye çalışılan mahalle kültürü ve çevresi için buradayız. Saraçoğlu Mahallesi kamuya yani hepimize aittir. Ağaçlar, duvarlar, sokaklar anılar biriktirmiştir. Saraçoğlu Mahallesi özgün tasarımı ve peyzajıyla, doğayla insan ilişkisinin hemhal olduğu, Cumhuriyetin memurlarına sunduğu kaliteli yaşam ve sağlıklı çevrelerde barınmanın mekanıdır. Rant politikaları, Ankara Büyükşehir Belediyesine devredildiği, okulun boşaltılacağı söylemleri ile geleceğinden kuşku duyduğumuz bugünlerde, Saraçoğlu Mahallesinin ranta kurban edilemeyeceğini bir kez daha ifade etmek için buradayız.
YAŞAM ÇEVRELERİMİZİN YOK EDİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ.
Başkent Dayanışması “Ben Ankara”
Tweetle