BU BİR HALKI BİLGİLENDİRME BİLDİRİSİDİR
DAVUTOĞLU "DURDURULDU" DEDİĞİ SAATLERDE ŞİRKETE YER TAHSİSİ YAPILDI!
Başbakan Davutoğlu'nun "Cerattepe'de maden faaliyetini hukuki süreç tamamlanana kadar durdurduk" açıklaması yaptığı saatlerde, Artvin Orman Bölge Müdürlüğü maden şirketine 77 bin metrekare alanın teslim işlemlerini gerçekleştirdi.
Cerattepe bölgesine geçtiğimiz hafta jandarma ve polis korumasında çıkarılan Cengiz Holding'e ait Eti Bakır A.Ş.'nin çalışanları, iş makineleri eşliğinde şantiye kurmak için çalışma başlattı. Davutoğlu’nun "durduruldu" açıklamasının bir oyalama taktiği olduğu böylece ortaya çıkmış oldu.
YALANLARI DAHA BİTMEDİ…
Artvin Orman Bölge Müdürü de şirkete 17 Şubat’ta "yer tahsisi" yanı sıra, bir sonraki adımı ise maden çıkarılması için 100 bin metrekare alanlık daha yer tahsis izni verilmesinin öngörüldüğünü öğrenmiş bulunmaktayız.
ARTVİN’DE YAŞAM HALA TEHDİT ALTINDA …ŞİRKET DAĞLARIMIZDA….
Dün Kaz Dağları’nda, Gerze’de- Yeşil Yol’da-Efemçukurun’da,KuzeyOrmanları’nda, Bolu Köroğlu Dağları’nda bu gün Artvin’de, yarın ülkemin tüm ormanlarında-dağlarında –akarsularında yani yaşamımızın her alanında…
HALKA YALAN SÖYLEMEK SUÇTUR!
VALİ KAMUOYUNA AÇIKLATMAMIŞ!
Halk adına ormanlarımızı madenlerimizi korumak ve yönetmekle görevli devlet memurları, 17 Şubat tarihinde Cerattepe için kağıt üzerinde yaptıkları yer tahsisi işlemini, Artvin Valisi Kemal Cirit'in talimatı kamuoyuna açıklamalarına izin vermeyen Vali, derhal Artvin’i terk etmeli kime hizmet edeceğine karar vermelidir.
Biz, bu ülkenin yurtsever halkı Vali’nin kime hizmet ettiğini görmekteyiz.
Hükümetin oyalama taktiğinin yanı sıra haklı direnişin rövanşını almak için hırslanan Maden şirketi, Artvin Orman İşletme Müdürlüğü görevlilerinin "yer tahsis izni" işlemlerini geciktirdiğini ileri sürerek Valiliğe şikayette bulundu. Halka değil sermayeye hizmet etmeyi şeçenValilik, aralarında Artvin Orman İşletme Müdürü ile şef ve orman mühendislerinin de yer aldığı 4 kişi hakkında soruşturma açılmasını istemiş ve kimden yana olduğunu açıkça belli etmiştir.
Bu gün Artvin’de direniş var. Bir şehir, talana karşı yaşamımız diyerek karşı duruyor.
ŞİRKET CERATTEPE'DEN İNMEZSE, KOLLUK GÜÇLERİ ÇEKİLMEZSE, DİRENİŞ DEVAM EDER'
Artvin’den gelen mesajı tüm ülkeye bildiriyoruz: "Maden şirketi tüm araç ve tesisleriyle Cerattepe'den insin, yöreye yığılan kolluk kuvvetleri çekilsin. Artvin'deki fiili durumun sona ermesi lazım. Yoksa Artvin halkı direnmeye devam edecek"
Biz diyoruz ki: Bir an önce şirket Cerattepe’den insin, şehre yığılan polis ve jandarma çekilsin. İki koşulumuz budur. Bu koşulları biz en başında da söyledik, en sonunda da söyledik. “Hukuki süreç tamamlanana kadar maden faaliyeti durdurulacak” diyorlarsa eğer, bu şartları da yerine getirmeliler. Mahkeme kararlarıyla ispatlanmış olan haklı ve meşru iddialarımızı anlatmak, aynı zamanda yörenin ekolojik önemi Ankara’ya anlatıldı. Yaşamımızı savunuyor ve taleplerimizin yerine getirilmesini istiyoruz, çünkü bu talepler haklı ve meşru taleplerdir. Artvin halkının haklılığını anlamak için, ille de mahkeme kararına gerek yok. Artvin’in doğasını, ormanını, atmosferini görmemiz yeterli. Herkes gelip görmeli Artvin’i. Artvin’i, Cerattepe’yi görenler, derdimizin ne olduğunu anlarlar.
Bize “Bir takım çevreciler” diyorlar…Biz Artvin halkıyız, halkın kendisiyiz. Mücadelemiz de, yaşam mücadelesi.
TAKİPÇİSİYİZ…
Söz verdiklerini söyleyenlere sesleniyoruz: Cengiz Holding’in, mahkeme sonuçlanıncaya kadar, halkın elinden zorla alınarak, kendilerine verilen gayri meşru ruhsat alanlarını, iş makineleriyle, çalışanlarıyla terk etmesi gerekirken, hala kendi güvenliğini sağlayan güvenlik güçleriyle oluşturdukları ‘’emekçi halka yasak bölge’’debir çalışmanın olup olmadığının takipçisi olacağız.
Söz verilmesinin tek nedeninin; Karadeniz’in doğusundan gittikçe yükselen halk muhalefetinin ikinci bir gezi direnişine dönüşmesini engellemek, tansiyonu düşürmek ve zaman kazanmak olduğunu bu ülkenin halkı gayet iyi bilmektedir.
Artvin’in merkezindeki Bakırköyde ve Murgul’da geçmişteki maden aramaları yüzünden on yıllarca ot bile bitmediğini, uzun yıllar sonra halkın emekleri ile buralarda ağaç dikme çalışmaları yapıldığını, son olarak ruhsat verilen alanlarda sadece bakır değil, altın arama ruhsatlarının da bulunduğunu, şehrin içme sularının toplandığı bu alanlarda artık bu suların kullanılamaz hale geleceğini, çoraklaşacak olan arazi ve galeriler yüzünden geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi büyük heyelanlar ve sel baskınları olacağını halk artık çok iyi bilmektedir.
Güvenli, kapalı galeri safsatalarıyla, hukukun arkasını dolanarak şirkete ikinci kez ÇED onayı verildiği, 2014’teki mahkeme iptal kararının ardından HSYK’nin 2015 ana kararnamesi kapsamında yapılan bir değişiklikle Rize İdare Mahkemesi heyetinin büyük oranda değiştirildiği göz önüne alınırsa burada maden aranmasını istemeyen Artvin halkının nasıl kandırıldığı ortaya çıkmaktadır.
Bir yandan, Yeşil Artvin Derneği’nin yürütmenin durdurulması istemiyle açtığı dava sürerken, diğer yandan 14 Mart’ta Cerrattepe’te keşif yapılacak olması bu sözün; Halk direnişinin, kamuoyunu ve mahkemenin kararını etkilememesi için verildiğini doğrulamaktadır.
Güvenlik güçlerinin Cerattepe yolunu kapatıp, iş makinelerini halen orada tutulmasınave kaçak sarayın''bunlar yavru gezicilerdir''diyerek haklı ve meşru taleplerimizi kirletilmesine izin vermiyoruz ve söz verdiğiniz halde yer teslimi yapmış olmanızdan dolayı GÜVENMİYORUZ.
BU BİLDİRİ DOĞRU BİLGİLENDİRME İÇİNDİR, HALK İÇİNDİR, YAŞAMIMIZ İÇİNDİR …
Tüm halkımız bilmelidir ki; çıkarılacak madenin ülke ekonomisine hiçbir katkı yapmayacağı çok açıktır. Çıkarılacak madenlerde devletin hakkı sadece ve sadece, şirketin kendi beyanına göre belirlediği kar miktarı üzerinden yüzde iki’dir. Bu kar oranı zenginleştirme işleminin ülkemizde yapılması halinde yüzde bir’e düşürülmektedir. Buna karşın, hem Maden Kanunu hem de teşvikleri düzenleyen ilgili kanundaki maddeler nedeniyle, devlet tarafından bu tür işletmelere verilen (5 yıl vergi muafiyeti, %50 elektrik yardımı, çalışanların sigorta primlerinin %50’sinin ödenmesi vb.) büyük teşvikler sayesinde, şirketlerden alınması öngörülen bu yüzde birlik payın hiçbir önemi kalmadığı gibi, bu paydan çok daha fazlasının devlet eliyle emekçi halkın cebinden alınarak maden şirketine geri ödeneceği maalesef pek az kişi tarafından bilinmektedir.
AMA ARTIK BİLİYORUZ VE MADEN YERİNE YAŞAMIMIZI SEÇİYOR….DİRENİYORUZ…
Sermeyenin biriktirme ve daha fazla kazanma hırsına karşı yaşamımızı savunmamıza buzihniyetinin MARJİNAL demesini anlamadığımız gibi, bizim mülkümüz olan dağlarımızı –ormanlarımız-sularımı-kentlerimizi gasp ederek halkı mülksüzleştirerek yapmaya çalıştıkları sermaye birikiminin nedenini dei kime hizmet ettiklerini de anlamıyoruz… Kabul etmiyoruz.
Halka ait olan mülkün, halktan ve doğal yaşamımızdan, kamudan alınıp, sermayeye devrini hiçbir şekilde kabul etmiyoruz.
AKP’ninmülksüzleştirerek yaptığı birikimine hayır diyoruz…kamu şirketlerini sermayeye devretmelerini izledik, TOKİ projeleri ile, acele kamulaştırmaları ile insanları yerlerinden etmelerini izledik, bu gün Cengiz Holding sermayesinin Cerrattepe’ye girmeye, para döngüsüne katmaya çalıştığı çabasına, Genya Dağı tepesindeki ağaçlarımızın yerine altın madeni kurma hayaline HAYIR diyoruz…Kendi mülkümüze ve kamuya sahip çıkıyor AKP eliyle yürütülen MÜLKSüZLEŞTiRME ye direniyoruz.
ARTVİN HALKI DİRENİYOR, ÜLKENİN DÖRT BİR YANINDAN YAŞAMIMIZA SAHİP ÇIKMAK İÇİN BU SAYGIN VE HAKLI DİRENİŞE DESTEK VERİYOR, YANLARINDA OLDUĞUMUZ BİR KEZ DAHA HAYKIRIYORUZ.
Tweetle