ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİME DOKUNMA, DOKUNURSAN YANARSIN…
Atatürk Orman Çiftliği, Atatürk tarafından 20 bin dekar arazi üzerinde 1925 yılında başkentin sosyal yaşamında önemli bir işlevle kuruldu…1937 yılında 52 bin dekar yüzölçümüne ulaşan Atatürk Orman Çiftliği alanı 11 Haziran 1937 tarihinde Atatürk’ün yazdığı vasiyet mektubu ile Türkiye Cumhuriyeti Hazinesine emanet edildi…
Tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi, elde edilen tarım ürünlerinin işlenmesi, tarım öğretiminin uygulamalı olarak halka aktarılması, Ankara halkına sağlıklı ve ucuz gıda maddelerinin sunulması, bilimsel yöntemlerle ağaçlandırma çalışmalarının yapılması, Ankara çevresinin ağaçlandırılması ve halkın gezeceği, eğleneceği sosyo-kültürel ve rekreatif alanların yapılması amaçlarıyla kurulan hayatımızı renklendiren Atatürk Orman Çiftliği bu kentte yaşayanların ortak zamanlarını geçirecekleri önemli bir buluşma ortamı oldu. Hepimizin nefes almasına olanak sağlayan bir kent ormanı olarak yaşamımızda belleklerimizde yer aldı.
Her yönetim döneminde parça parça arazisi iç edildi, kent yaşamından çalınmaya başladı. 1950-1983 yılları arasında çıkarılan kanunlarla arazisinin üçte birinden fazlası çeşitli kuruluşlara devredildi… Devredilen bu araziler özelleştirildi, Atatürk Orman Çiftliği arazileri kamu mülkiyetinden özel mülkiyete geçti. Emanete ihanet edildi..
Atatürk Orman çiftliği başkent için özel bir yerdir. Onun ağaçlarına topraklarına, dokunulmasın diye 1992 Yılında Doğal ve Tarihi Sit Alanı olarak tescil edildi. 1993 Yılında da 1. Derece Sit Alanı olarak tescil edilmesiyle birlikte yağma ve talan girişimleri bir süre durakladı ancak hükümetler ruhsatsız ve kaçak yapılaşmalara göz yummaya emanete ihanet etmeye devam ettiler. 2006 Yılında öncelikle üst ölçekli plan ve koruma amaçlı imar planı ile bunlara uygun her türlü imar planlarını yapma yetkisi Ankara Büyükşehir Belediyesine verildi. İşte bu yıl talanın açıktan yürütüleceğinin göstergesi oldu. Büyükşehir Belediyesince yapılan Nazım İmar Planı ve bu plana bağlı alt ölçekli planlar yargı tarafından iptal edildi... Büyükşehir Belediyesinin yaptığı her plan, AOÇ’yi yok etmeye yönelik attığı her adım, yargıya taşındı… Yargı geciktikçe , AOÇ Büyükşehir Belediyesi tarafından tarihindeki en büyük tahribatı yaşadı…Dalları kırıldı….bedeni yok edildi… Dalımız kırıldı… bedenimiz yok edildi….
Şimdilerde, AKP hükümeti, Atatürk Orman Çiftliği Alanlarına Başbakanlık Binası yapmaya hazırlanıyor…Ankara’da başka yer kalmamış gibi, gözümüzün içine baka baka, nefesimizi kesmeye çalışıyor… SİT derecesini düşürüyor, yapılaşmaya açıyor, ağaçları kesiyorlar… Yargıya taşınan bu süreci yargıdan kaçırmak için Kentsel Dönüşüm alanı ilan ediyorlar… AKP hükümeti, bu kentte bizim nefes almamızı istemiyor, AKP Hükümeti Cumhuriyet dönemi, yapılarına kamusal alanlarına tahammül edemiyor… Ve bize bırakılan bu emanetin üzerine oturmaya niyetleniyor… Bizim tarihimizi ve çocuklarımızın geleceğini çalmaya cüret ediyor.
AOÇ’nin yapılaşmaya açılmasının arkasında yatanı biliyoruz… Hükümetin bütün çıkışlarının altında simgesel mekanların seçilmesinin ideolojik olduğunu biliyoruz… AOÇ’yi halka kapatmak istiyorlar biliyoruz… Kimse bizim karşımızda maske ile dolaşamaz maskelerin arkasındaki yüzleri biliyoruz… Onlar ki bir ağaca kıydılar,bedenimiz yok oldu… Onlar ki bir ormana kıyarlarsa bedenleri yok olur… Onlar ki Atatürk Orman Çiftliğine Dokunurlarsa nefesimiz yok olur… Onlar ki yaşamımızı yok etmeye cüret ederlerse… Buna kafa tutmak en doğal haktır…
AKP hükümetinde nefes alamıyoruz… Bugünkü taktığımız maskeler ondandır… Başkentte nefes alamıyoruz… Gece sokağa çıkamıyor, çocuklarımızı güvenle parklara bırakamıyoruz… Atatürk Orman Çiftliğine, neredeyse bir adım yaklaşmıyoruz… AOÇ de ağaçlar kesildikçe Nefes Alamıyoruz… Kesilen her ağaçta maskeli bir insan daha katılıyor aramıza…
Bugün 5 Haziran Dünya Çevre Günü, biz çevremizi kollamıyoruz… Biz çevremizi, çocuklarımızın geleceğini, yaşamımızı koruyoruz… AKP’ye bir kez daha sesleniyoruz. Atatürk Orman Çiftliğine Dokunma… Dokunursan Yanarsın…
Ben Ankara: Bir kentin kaynağına dönerek geleceğine sahip çıkması, Uyanışı, İsyanıdır…
Bir Sonraki Renklerin Eylem Vakti: 20.06.2012@20.00 Kültür Başkenti Ankara İçin CAZZlıyoruz… CAZZlama Yeri için bizi izlemeye devam edin…. |
http://www.facebook.com/#!/groups/380998535277335/, benankaraben@gmail.com, www.baskentdayanismasi.org